20 Aralık 2011 Salı
(Ü)zerinize afiyet
Bir insanı sadece yazdıkları ile az buçuk tanıyabilirsiniz. Kullandığı kelimeler, kurduğu cümleler karakterine dair ipuçları verir. Kelimeleri kullanma gücü olanları takip etmeye başlarsınız. İlginizi çeker yazdıkları, okursunuz, yorum yaparsınız. Gittikçe "taşlar yerine oturmaya başladı" diye düşünürsünüz. Hiç görmemişsinizdir sonuçta. Karakteri hakkında yorum yapmaya da başlarsınız. Bu adam çok duygusal, çok bunalım, çok eğlenceli, çok çok çok!
Sonra bir gün görürsünüz o uzun zamandır takip ettiğiniz, belki de zaman zaman blogunu okuduğunuz insanları. Onlar hakkında yaptığınız yorumların ya da düşündüğünüz şeylerin kimisi doğru çıkmıştır, kimisi ile yakından uzaktan alakasız.
Ve anlarsınız; kelimelerin gücü vardır ama tek başlarına değil, kelimeleri kullanmayı bilenlerle tanışarak daha da anlamlı hale geldiklerini görürsünüz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
kısa ve net olmuş... bir gün bende böyle az cümleyle çok şeyler anlatacağım eminim..
YanıtlaSilama sıkıntı bende sanırım.. kısa yazı okumayı sevmiyorum.. bitince pamuk şekeri biten çocuk gibi oluyorum, doymuyorum..
bazen de yazılanlar yazanları o kadar tepelere çıkarıyor ki okuyanın gözünde büyüdükçe büyüyorsun sonra okuyan seni kafasında şekillendirmeye başlıyor öyle bir zaman geliyor ki sanki kankanla oturup sohbet ediyormuşsun gibi oluyorsun o kafanda tasvirlediğin kişiyi de hayal ederek
YanıtlaSilgün geliyor karşılaşılıyor ne okunan tasvirlerdeki gibi çıkıyor ne okuyan
velhasılı hep bu duruma düşmemeye çalışırım ama hiçbir zaman da başaramam.
ve bunların temelinde her zaman şekilcilik yatar hepimiz de şekilciyiz aslında :)
tabii tüm bu söylediklerimin başına kocaman bir Bence / bana göre diye eklemem gerekir...
O Gay; çok temkinli bir yorum olmamış mı? Yoğurdu üflüyor gibisin :D
YanıtlaSilaltındaki "bence"ye bende katılıyorum o zaman..
Kesinlikle katılıyorum ben de. Tanışınca hayal kırıklığına uğramak insanı üzebiliyor ama yine de hiç görmediğin birini kendi istediğin şekilde kalıba sokmayı seviyor insan.
YanıtlaSil