5 Kasım 2012 Pazartesi

The End

 
 
  
Her bahar öncesinde
Kardelene dönüşmeyi
Kopmayı koparılmayı anlat!
 
Karanlıkla dans etmeyi
Sonra ölmeye yatmayı
Kahpe dünyayı anlat!
 
Şebnem Ferah



Bu blogu oluşturup yazma fikrini hayata geçirmeye ve kendim dışında farklı kitlelere hikayelerimi ulaştırmaya karar verdiğim gün çok heyecanlıydım. İlk defa içimden gelenleri bir yere yazıp, o yazdıklarımı blogumu keşfeden insanlar okuyacaktı. Başlarda doğal olarak kimsenin dikkatini çekmedi blog, ama gün geçtikçe birileri yazdıklarımı farketmeye, okumaya ve yorum yapmaya başladı. Bu durum doğal olarak beni mutlu ediyordu. Düşüncelere değer verilmesi gerçekten güzel bir şeydi. Ben burada hayatımı anlattıkça birilerinin merakla devamını beklemesi, yorum yapması beni de gaza getirdi. Yazdıkça yazdım, anlattıkça anlattım. Kimi zaman kelimelerim bitti aylarca yazmadım, kimi zaman o kadar duygu yüklüydüm ki gün aşırı yazmaktan kendimi alamadım. Eski sevgililerimi (ilişkilerimi) anlatırken hiç isim kullanmadım. Şuan bile hala bilmiyorum acaba kaç tanesi onlar hakkında birşeyler yazdığımın farkında.

Son birkaç aydır hayatımın pek parlak ilerlediğini söyleyemeyeceğim. Karşımıza ne zaman ne çıkacağı hiç belli olmayan boktan bir dünyada yaşıyoruz. Hiç beklenmedik bir anda aşka tutulup sırılsıklam aşık olabiliyoruz ya da hiç beklenmedik bir anda acı bir kayıp yaşayıp yıkılabiliyoruz. "Günü Yaşa - Carpe Diem" demişti Ölü Ozanlar Derneği'nde yazar, acaba yaşağıdı deneyimlere dayanarak mı söylemişti bunu? "Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak" demişti Şebnem Ferah bir şarkısında, eminim herkes kadar o da farkındaydı bunun mümkün olmayacağının. Ama hayat hep yeni umutlara gebeyken, kim umudunu yitirebilirdi ki?

Bugün, kendi adıma kalan tüm umutları yitirdiğim gün. Yaklaşık üç yıldır yazdığım blog hayatımın son günü. Kanımda dolaşan hastalığa, kelimelerimin yenildiği gün. Artık gelmiyor içimden ne konuşmak ne de bir şeyler yazmak. Cümle kuramayacak kadar, sevemeyecek kadar yorgunum. Yeniden tedavimin başladığı ilk gün. Saç, sakal, kaş, bıyık ne varsa vedalaşmaya başladığım gün. Oluru yok artık bu işin; benim blog serüvenim buraya kadar..

Herşeyi tam zamanında yaşamanız dileğiyle ;)



Just in Time
05 Kasım 2012 - Pazartesi

2 yorum:

  1. "Her veda bir başlangıçtır" demişti biri bana..
    Kimdi şimdi hatırlamıyorum, Ama söz hiç aklımdan çıkmadı..
    Bahsettiğin hastalıkla ilgili eminim sayfalarca yazı, araştırma, döküman okumuşsundur. Ben çok yakınımda bu hastalığı yenen, hayata yeniden, yeni bir başlangıç yapan insanlar tanıyorum..
    Eğer yeteri kadar inanırsan ve -ne kadar yorulsan da- mücadeleyi asla bırakmazsan sen de yenebilirsin..
    Bugün vedalaştığın herşeye yeniden kavuşacağını umut ediyorum..

    Buraya yazsa da, yazmasa da benim gibi bütün okurlarının senin yeniden, yarınlara umutla bakan bir "merhaba"nı beklediğini sakın unutma..

    YanıtlaSil
  2. Bir Gayciğim ne güzel demiş, o merhabayı hasretle bekliyoruz.. Umut bizim en güzel tatlımız...

    YanıtlaSil