Ben uzun zamandır denizlere vurgun yaşarım. Hayatım denizdir benim. Kendimi böyle kabullenmiş, böyle yaşamaya alışmışımdır. Zaman zaman kudurur dalgalanırım, zaman zaman bir ölüden farkım olmaz. Yeri geldiğinde en derinimdekileri gösterip berraklaşırım, yeri geldiğinde o kadar bulanıklaşırım ki; insanlar yanıma yaklaşmaya korkar. Ben'im hayatım denizdir. Kendim ve yakın çevrem için ne kadar deniz olarak bilinsem de; daha da yakın çevremin bundan ruhu bile duymaz. Onlara karşı hep saklarım bu yüzümü. Gel-gitli zamanlardır bunlar, oldukça zordur kendini gizlemek. Ama gizli yaşamak kanımda vardır. Deniz olmayı bildiğim kadar, küçük bir su damlası olmayı da bilirim. Bu Ben'im hayatımdır; Ben denizimdir.
Sen benden çok daha önce denizleri sevmişsindir. Kabullenmişsindir bu durumu yıllar öncesinde. Hiçbir pişmanlık duymamışsındır. Rahatsındır da aynı zamanda. Hayatta kim olursa olsun çekinmeden gösterirsin deniz olduğunu. Öyle bulanıklaşmaya filan da sıkça gerek duymazsın. Berraksındır, saklamazdın hiçbir şeyi. Limanlardır seni ayakta tutan. Kendi dalgalı denizinden sıyrılıp sakin limanlara sığınmışsındır belli bir zamandır. Hoşuna da gitmiştir bu durum; açık denizde olmaktansa durgun limanlara alışmışsındır. Alışkanlıktır bu, ama ses etmezsin. Zaman zaman açılmayı denersin engin denizlerine; ama görürsünki Sen ne denizinden ne de alışkanlıklarından vazgeçemezsin.
O uzun zamandır nehirlere vurgundur. Nehirdir O'nun hayatı. Dışardan bakanların kolay kolay anlamayacağı, ama içinde olanların akıllarında soru işareti bırakacak bir nehirdir. Öyle her nehir gibi akmaz, yönü belli olmaz. Bilirki her nehirin sonu engin denizlerdir. Ama O denize akmak yerine, denizden kaçar. Kendini bilinmez bir çıkmaza sokacağından, derin sularda boğulacağından korkar. O yüzden yer yer kayalı, yer yer sığ nehrinden uzaklaşamaz. Çıkarıp atamaz kendini denizlere, nedenini anlatamaz kimselere. Etrafında olanlar merak eder bu durumu, bazen bir anlam veremezler ama üstelemezler. Bilirler ki O elbet birgün anlatacaktır.
Birgün O gelir ve tüm hayatının değiştiğini söyler. Artık dağların arasında menderesler çizmekten, dik yamaçlardan aşağı var gücüyle gürlemekten sıkıldığını ve aslında nehir olmayı hiçbir zaman kabullenemediğini dile getirir. Gece gizli gizli herkes uyuduğunda ya da kapalı kapılar ardında denizin koynuna kaçtığını itiraf eder. Sen ve Ben şaşırırız; ama mutlu da oluruz. Bilirizki; ne olursa olsun bizim için önemli olan O'nun kayıtsız mutluluğudur ve bu mutluluğu kimsenin bozmasını istemeyiz. O'nun her zaman yanında olduğumuzu ve hep O'na destek olduğumuzu belirtir; denizin dalgalarına kendini verişini, derinlere dalışını ve yüzündeki gülümsemeyi mutlulukla izleriz.
Bizim hayatımızdır bu; Ben'im, Sen'in ve O'nun
31 Ağustos 2011 anısına...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder