20 Ekim 2011 Perşembe
(İ)kibinonbir
Mevsim rencide ederken ulu orta beni
Artık buralarda elektrikler daha sık kesilir oldu
Avuçlarım mahrumiyetin kol gezdiği bir bölge sanki
Kaldırımlarda açlıktan ölmüş köpekler
Duvarlarda yarısı dişlenmiş kalpler
Banklarda geceden kalma fahişeler
Kol gezerken içimde kaçak sevişen sevgililer
Bağıra çağıra seni istiyorum çizerken bedenimi dikenli teller
Her gece dolanıyorum saçlarında
Ağzımda büyüyor lokmalar
Sanki içimde parende atıyor paslı jiletler
Organlarım en küçük yapı taşlarına kadar ayrılıyor
Huzursuzluğumda sessizlik ve sensizlik hüküm sürüyor
Odamda adım başı adın yankılanıyor
İçinde boğulduğum o havuz sanki yaz için temizleniyor
Evimde zamansız bir tekinsizlik kol geziyor
Dağıldı saki ruhum ;
Asırlardan beri korunmuş antika bir vazonun yere düştüğü an gibi
Seviştiğimiz yataktan bile duyulan ezan sesi gibi
Yüzmeyi yeni öğrenmişken beni bıraktığın gözlerin gibi
Görüş gününü kaçırmış pişman bir sevgili gibi
Ağlıyorum işte şimdi ,hiç deniz görmemiş çocuklar gibi.
San'a... [ BİR EKİM İKİBİNONBİR]
5 Ekim 2011 Çarşamba
(H)astalıkta Sağlıkta
Basit yaşayacaksın.
Basit.
Mesela susayınca su içecek kadar basit...
Dört çıkacak, ikiyle ikiyi çarptığında.
Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
Tek bir düğme, tek bir cümle gibi...
Sevince lafı dolandırmadan söylediğin
"seni seviyorum" gibi
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit bir öpücük yetecek sana...
Basit, sıcak bir öpücük;
ve o öpücükle dolacak tüm günlerin,
tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
Öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.
Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.
El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir
mektup olacak en değerli kağıdın
hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.
İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman,
ve yola çıkman arasında geçen süre;
Kısacık olacak sıcacık kollara dolanman
ve
Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.
Beklentilerin de basit olacak:
Kaf Dağı'nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun
dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz romanını;
Pankreasının sağlığına dua edeceksin
kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten
çıkarken.
Bir kaşarlı tost olacak aradığın
asıl oturacağını bilemediğin sofrada,
parmakların en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en
karmaşık denklemleri.
İskender'in kılıcı duracak avukat
rehberinin yanında.
Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda doğru basılmış
bir fa diyezin mutluluğunu
Makyajı ilk "a" sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.
Bilmiyorum" diyebileceksin
bilmediğinde ve
çok normal olacak "bilemeyişin".
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir "istemiyorum" diyebilmeye,
Ne durduğu fark etmeyecek abanın altında.
Saatin, sadece saati gösterecek,
Telefonunu sadece telefon etmek için
kullanacaksın,
Küçük bir not defteri olacak "bilgini"
en hızlı "sayan"
Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş
gibi
basit...
Çay simit ve peynirle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)